Hırsı ve hayalleri yüzünden borç batağına saplanan Tarık, eve ve işyerine gelen hacizle sarsılır. Eşiyle de ayrılık noktasına gelir. Banka ve tefecinin baskısından bunalsa da sonuna kadar mücadele etmek niyetindedir. Son çare, memleketindeki tarlanın satılmasıdır. Ailesiyle konuşmak için yanlarına gider. Baba önce çekimser kalsa da, annenin telkiniyle ellerindeki yegâne tarlayı evlatlarına vermeyi kabul eder. Ağabeyine yardımcı olması için küçük kardeş Emre’yi de İstanbul’a gitmeye zorlarlar. Tarık istemese de kardeşiyle İstanbul’a yola çıkar. İki kardeş geçmişlerini ve birbirini sorgularken hiç olmadıkları kadar yakınlaşacaktır.